ULUDAĞ ELEKTRİK KOŞU TAKIMI

ULUDAĞ ELEKTRİK KOŞU TAKIMI

13 Mayıs 2023 Cumartesi 14:02
Uludağ Elektrik, Türk Eğitim Vakfı’nın “Yarıda Kalmasın” Projesi adına, İstanbul Yarı Maratonu ve İzmir Maratonu iyilik koşularını tamamladı.

Uludağ Elektrik, Türk Eğitim Vakfı’nın “Yarıda Kalmasın” Projesi adına, İstanbul Yarı Maratonu ve İzmir Maratonu iyilik koşularını tamamladı. Depremzede öğrencilerin eğitim masraflarının karşılanması adına destek verenUludağ Elektrik koşu takımı, 10K parkurlarında ter döktü. Şirket ayrıca depremden etkilenen öğrenciler için de TEV’e bilgisayar desteğinde bulundu.

Maratonlara enerjik bir imza atan şirketin koşu takımı, tüm enerjisiyle depremzedelerin yanında olmaya devam etti. Deprem bölgesine gerçekleştirdiği yardım takviyesinin yanı sıra, hizmet alanında depremzedelerin yaşamını kolaylaştırmayı amaçlayan şirket, bu sefer de depremzede öğrenciler için koştu. Kurumsal takım kategorilerinde de ilk 10’dayer alan şirketin koşu takımı, farkındalık çalışmasına da imza attı. Formalarının yarısını “yarıda kalmasın” diyerek depremzede öğrencilerin hayallerine ayıran şirket, hem farkındalık sağladı hem de eğitim masraflarının karşılanması adına kaynak yarattı.

Uludağ Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, “Koşu takımımız daha önce de farklı STK’lar için iyilik peşinde koşarak, eğitime destek sağlamıştı. Bu sene de Cumhuriyetimizin 100. yılında düzenlenen bu maratonlara katılım sağlayarak, depremzede öğrencilerin eğitim masraflarının karşılanması için kayda değer bir bağış topladık. TEV’in Yarıda Kalmasın Projesine kaynak yaratırken, konuya nasıl farkındalık yaratabiliriz diye düşünmüştük. Bu sebeple koşu takımımızın formalarında yarıda kalmasın mesajının altını çizmek için depremzede öğrencilerin hayallerine de yer verdik. Formalarımızın yarısında çeşitli meslek dallarını resmettik. Ülkemizde yaşanan bu yıkıcı depremin depremzede öğrencilerin eğitim hayatlarını etkilemesini önlemek amacıyla TEV BursaŞubesi ile sosyal bir iş birliği gerçekleştirdik. Sporun birleştirici gücü ile pek çok zorluğun üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz. Bu nedenle çeşitli parkurlarda gönüllü olarak koşan başta şirketimizin takımı olmak üzere, farklı projeler için bağış toplanmasına katkı sağlayan tüm sporcularımızı tebrik ediyorum. Adımlarımızı iyilik, eğitim ve çocuklarımız için atmaya devam edeceğiz” dedi.

TEV Bursa Şubesi Başkanı Mehmet Çalışkan ise, “Her yıl binlerce öğrenci en temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için okulu bırakmayı düşünüyor. TEV olarak çeşitli çağrılarla ve çalışmalarımızla konuya dönük bilinç oluşturmak istiyor, bu öğrencilerimizin eğitimlerini tamamlaması için kaynak oluşturuyoruz. Bu kapsamdaUludağ Elektrik ile yıl boyunca sürdürülebilir ilişkiler kurmak adına iş birliği protokolümüzü gerçekleştirdik.Uludağ Elektrik,koşu takımı sadece bu maratonlara katılım sağlayarak değil, forma tasarımlarına projemizin mesajını taşıyarak da konuya farkındalık oluşturdu. Ayrıca her bir koşucunun açmış olduğu bağış kampanyalarıyla bizlere destek oldular. Şirket tarafından depremden etkilenen öğrenciler için vakfımıza bağışlanan bilgisayarlar da eğitim sürekliliği için önem taşıyor.Bu tip iş birlikleriyle çok daha güçlü, gençlerimize umut olacak sonuçlar alıyoruz. Konuya dönük farkındalıkları ve destekleri için Uludağ Elektrik’e teşekkür ediyorum.” dedi.



Kategori:


Dursunbey'de 4 yıllık Üniversite İhtiyaç mı ?


Resulullah (sav) sık sık: "Sizden bir rüya gören yok mu?" diye sorardı. Görenler de, O'na Allah'ın dilediği kadar anlatırlardı. Bir sabah bize yine sordu: "Sizden bir rüya gören yok mu?" Kendisine: "Bizden kimse bir şey görmedi!" dediler. Bunun üzerine: "Ama ben gördüm" dedi ve anlattı: "Bu gece bana iki kişi geldi. Beni alıp haydi yürü! dediler. Yürüdüm. Yatan bir adamın yanma geldik. Yanında biri, elinde bir kaya olduğu halde başucunda duruyordu. Bazan bu kayayı başına indirip onunla başını yarıyordu, taş da sağa sola yuvarlanıp gidiyordu. Adam taşı takip ediyor ve tekrar alıyordu. Ama, başı eskisi gibi iyileşinceye kadar vurmuyordu, iyileştikten sonra tekrar indiriyor, önceki yaptıklarını aynen yeniliyordu. Beni getirenlere: "Sübhanallah! nedir bu? dedim. Dinlemeyip: "Yürü! Yürü!" dediler. Yürüdük, sırtüstü uzanmış birinin yanına geldik. Bunun da yanında, elinde demir kancalar bulunan biri duruyordu. Adamın bir yüzüne gelip, çengeli takıp yüzünün yarısını ensesine kadar soyuyordu. Burnu, gözü enseye kadar soyuluyordu. Sonra öbür tarafına geçip, aynı şekilde diğer yüzünün derisini de ensesine kadar soyuyordu. Bu da, yüz derileri iyileşip eskisi gibi sıhhate kavuşuncaya kadar bekliyor, sonra tekrar önce yaptıklarını yapmaya başlıyordu. Ben burada da: "Sübhanallah, nedir bu?" dedim. Cevap vermeyip: "Yürü! Yürü!" dediler. Beraberce yürüdük. Fırın gibi bir yere geldik, içinden birtakım gürültüler, sesler geliyordu. Gördük ki, içinde bir kısım çıplak kadınlar ve erkekler var. Aşağı taraflarından bir alev yükselip onları yalıyordu. Bu alev onlara ulaşınca çığlık koparıyorlardı. Ben yine dayanamayıp: "Bunlar kimdir?" diye sordum. Bana cevap vermeyip: "Yürü! Yürü!" dediler. Beraberce yürüdük. Kan gibi kırmızı bir nehir kenarına geldik. Nehirde yüzen bir adam vardı. Nehir kenarında da yanında bir çok taş bulunan bir adam duruyordu. Adam bir müddet yüzüp kıyıya doğru yanaşınca yanında taşlar bulunan kıyıdaki adam geliyor, öbürü ağzını açıyor bu da ona bir taş atıp kovalıyordu. Adam bir müddet yüzdükten sonra geri dönüp adama doğru yine yaklaşıyordu. Her dönüşünde ağzını açıyor, kıyıdaki de ona bir taş atıyordu. Ben yine dayanamayıp: "Bu nedir?" diye sordum. Cevap vermeyip yine: "Yürü! Yürü!" dediler. Beraberce yürüdük. Çok çirkin görünüşlü bir adamın yanına geldik. Böylesi çirkin kimseyi gormemişsindir. Bunun yanında bir ateş vardı. Adam ateşi tutuşturup etrafında dönüyordu. Ben yine: "Bu nedir?" diye sordum. Cevap vermeyip: "Yürü! Yürü!" dediler. Beraberce yürüdük, iri iri ağaçları olan bir bahçeye geldik. İçerisinde her çeşit bahar çiçekleri vardı. Bu bahçenin içinde çok uzun boylu bir adam vardı. Semaya yükselen başını neredeyse göremiyordum. Etrafında çok sayıda çocuklar vardı. Ben yine: "Bunlar kimdir?" dedim. Cevap vermeyip: "Yürü! Yürü!" dediler. Beraberce yürüdük. Ulu bir ağacın yanına geldik. Ne bundan daha büyük, ne de daha güzel bir ağaç hiç görmedim. Arkadaşlarım: "Ağaca çık!" dediler. Beraberce çıkmaya başladık. Altun ve gümüş tuğlalarla yapılmış bir şehre doğru yükselmeye başladık. Derken şehrin kapısına geldik, Kapıyı çalıp açmalarını istedik. Açtılar ve beraberce girdik. Bizi bir kısım insanlar karşıladı. Bunlar yaratılışça bir yarısı çok güzel, diğer yarısı da çok çirkin kimselerdir. Sanki böylesine güzellik, böylesine çirkinlik görmemişsindir. Arkadaşlarım onlara: "Gidin şu nehire banın!" dediler. Meğerse orada açıkta bir nehir varmış. Suyu sanki safi süttü, bembeyaz.,. Gidip içine banıp çıktılar. Çirkinlikleri tamamen gitmiş olarak geri geldiler. İki tarafları da en güzel şekli almıştı. Beni dolaştıran arkadaşlarım açıkladılar: "Bu gördüğün Adn cennetidir. Şu da metin makamındır. Gözümü çevirip baktım. Bu bir saraydı, tıpkı beyaz bir bulut gibi. "Beni gezdirin, içine bir gireyim!" dedim. "Şimdilik hayır! Amma mutlaka gireceksin," dediler. Ben: "Geceden beri acaip şeyler gördüm, neydi bunlar?" diye sordum. "Sana anlatacağız," dediler ve anlattılar: "Taşla başı yarılan, o ilk gördüğün adam, Kur'an'ı atıp reddeden, farz namazlarda uyuyup kılmayan kimsedir. Ensesine kadar yüzünün derileri, burnu, gözü soyulan adam, evinden çıkıp yalanlar uydurup, etrafa yalan saçan kimsedir. Fırın gibi bir binanın içinde gördüğün kadınlı erkekli çıplak kimseler, zina yapan erkek ve kadınlardır. Kan nehrinde yüzüp ağzına taş atılan adam faiz yiyen adamdır. Ateşin yanında durup onu yakan ve etrafında dönen pis manzaralı adam, cehennemin, ateşin bekçisidir. Bahçede gördüğün uzun boylu adam İbrahim (a.s)'di. Onun etrafındaki çocuklar ise, fıtrat üzere (buluğa ermeden) ölen çocuklardır." Cemaatten biri hemen atılarak: "Ey Allah'ın Resulü! Müşrik çocukları da mı?" diye sordu. Resulullah (sav) "Evet," dedi, "müşrik çocukları da." ve anlatmaya devam etti: "Yarısı güzel yarısı çirkin yaratılışlı olan adamlara gelince, bunlar iyi amellerle kötü amelleri birbirine karıştırıp her ikisini de yapan kimselerdir. Allah onları affetmiştir."

Buhari, Ta'bir 48, Ezan (Sıfatu's-Salfit) 166, Teheccüt 12, Cenaiz 93, Büyu 2, Cihad 4, Bed'ül-Halk

Dursunbey için namaz vakitleri. İmsak: Güneş: Öğle: İkindi: Akşam: Yatsı:
Takımlar O G B M P
1Galatasaray15123039
2Fenerbahçe15112235
3 Yılport Samsunspor1592429
4Eyüpspor1675426
5Göztepe1574425
6Beşiktaş1574425
7Rams Başakşehir FK1564522
8Bitexen Antalyaspor1563621
9Tümosan Konyaspor1655620
10Çaykur Rizespor1562720
11Kasımpaşa1547419
12Gaziantep1553718
13 EMS Yapı Sivasspor1653818
14Trabzonspor1538417
15Corendon Alanyaspor1545617
16Mondihome Kayserispor1536615
17BB Bodrumspor1542914
18Atakaş Hatayspor151689
19Yukatel Adana Demirspor1512122
Şampiyonlar Ligi
UEFA Kupası
Küme Düşenler
BIST
2.007,55
Dolar
13,8288
Euro
15,6364
Altın
795,6600
Copyright © 2010 Dursunbey.com - Tüm Hakları Saklıdır | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.