Hatırlıyorum da çocukken rahmetli babam bizleri Balıkesir’e doktora götürürdü. O zamanlar asfalt yoktu, karayolu ile 2 saatten fazla sürede tozun dumanın içinde Balıkesir’e giderdik. Çoğunlukla yollarda mola veren araçlara rastlar bazen bizde mola vermek zorunda kalırdık. Neden mi? Çünkü karayolu o kadar bozuktu ki, insanları araba tutar mecburen yolda mola vermek zorunda kalınırdı.
İnsanlar en fazla 2 yılda bir araçlarını değiştirmek yada iyi bir bakıma sokmak zorunda kalırlardı. Düşünüyorum da ne kadar şükretsek azdır.
Dursunbey halkı her zaman şükretmesini bilmiş, az veren candan çok veren maldan diyerek, bizlere sunulan hizmetleri baş tacı etmiştir. Dursunbey halkı o kadar alçak gönüllü, o kadar mütevazı ve o kadar gururludur ki, hiçbir zaman ellere varda bize yok mu dememiş verilen ile yetinmesini bilmiştir.
Çok uzun yıllar yol ümidi ile yaşayan bizler, bir o kadarda karayolu ile Balıkesir’e gitmek için çile çektikten sonra asfalt yolumuza kavuştuk. Ne kadar şükretsek azdır.
Şimdi sağ olsun devletimiz bizleri duble yol ile onurlandırdı. Türkiye’nin dört bir yanını örümcek ağı gibi duble yollar ile ören, birçok yerde viyadükler, köprüler, tüneller, alt ve üst geçitler ile Dünyaya meydan okurcasına çalışan Hükümetimiz Dursunbey’i de unutmadı.
O unutmadı belki ama biz kendi kendimizi unutur olduk. Hizmet gelirse hoş geldi sefa geldi, gelmez ise vatan millet sağ olsun der olduk. Hiç yakınlarda Balıkesir’e gittiniz mi? Hiç yol çalışmalarını geçerken gözünüzün ucu ile de olsa fark ettiniz mi?
Ben fark ettim ve gözlerime inanamadım. Duble yol diye açtığım gözlerimi yerinden çıkarcasına patlatmak zorunda kaldım. Bazılarımız benim gibi gözlerini patlatmak zorunda kalırken galiba bazılarımızda gözlerimizi kapatıp geçiyoruz çalışma yapılan bu yoldan.
Gözümüzün önündeki Kütahya yolunun Dursunbey ayağından rahatsız olurken, şimdide duble yol diye ümitlendiğimiz Balıkesir yolunun haline bakın. Mevcut yolun genişletme çalışmasından farksız olan, virajları almaktan özellikle kaçınılan, teknoloji çağından mahrum, erik kurusu ile çocuk kandırma misali bir çalışmanın arefesindeyiz.
Buradan tüm yetkililere, sivil toplum kuruluşlarına, siyasilerimize sesleniyorum, arefeden sonra bayram geliyor. Bayram gelmeden, iş işten geçmeden bu gidişata dur diyelim, gelin birlik olalım, Dursunbey’in uzun yıllar bir daha bırakın kendini, adını bile zor duyacağı yol kelimesinin kıymetini bilelim. Balıkesir-Dursunbey sözüm ona duble yolu bu şekilde tamamlanırsa, sadece ve sadece virajları virajla genişletilmiş, dedelerimizden kalma kazma kürekle yapılmış yollardan farkı olmayacak.
Hükümetimiz nerelere ne viyadükler, ne tüneller, ne köprüler yaparken, bizim yolumuzun virajlarını dahi almaktan imtina eden bu zihniyetten Başbakanımızın ve hükümetin haberi olduğuna inanmıyorum. Gerekli yerlere yolun durumunu bildirelim, bunca masraf yapılırken erik kurusu istemediğimizi, artık meyva sularının piyasaya sürüldüğünü hatırlatalım.
Aynı tas aynı hamam olmasın. Gün birlik zamanı bir olma zamanı. Saygılarımla.
Muaviye İbnu Ebi Süfyan (ra)'a (hilafeti esnasında) Mikdam İbnu Ma'dikerb, Amr İbnu'l-Esved ve Kınnesrin ahalisinden Beni Esedli bir adam bir heyet halinde geldiler. Hz. Muaviye, Mikdam'a: "Hasan İbnu Ali (ra)'nin vefat ettiğini biliyor musun?"dedi. Haberi işiten Mikdam "İnna lillah ve inna ileyhi raciun!" diyerek (üzüntüsünü ifade etti.) Ona falan (Muaviye): "Bunu bir musibet mi addediyorsun?" dedi. Mikdam: "Niye musibet addetmiyeyim? Resulullah (sa) onu kucağına almış "Bu bendendir. Hüseyin ise Ali (ra)'dendir!" buyurmuştu dedi. Beni Esed'den olan adam da (Hz. Muaviye'ye yaranmak için, Hz. Hasan'ın ölümünü bir fitnenin sönmesine teşbihen): "Allah bir ateşi söndürdü!" diye söze karıştı. Mikdam: "Bugün ben, seni kızdırmaya ve hoşlanmadığın şeyleri sana duyurmaya devam edeceğim!" dedi. Sonra şöyle seslendi: "Ey Muaviye! Eğer doğru söylersem beni tasdik et, yalan söylersem beni tekzib et!" Hz. Muaviye (ra): "Pekala öyle yapacağım" dedi. Mikdam: "Allah aşkına söyle! Resulullah (sa)'ın altın takınmayı yasakladığını işittin mi?" dedi. Hz. Muaviye: "Evet!" dedi. Mikdam: "Allah aşkına söyle! Resulullah'ın ipek giymeyi yasakladığını biliyor musun?" diye sordu. Hz. Muaviye: "Evet biliyorum!" dedi. Mikdam tekrar sordu: "Allah aşkına söyle! Resulullah (sa)'ın vahşi hayvan derisini giymeyi, üzerlerine binmeyi yasakladığını biliyor musun?" Muaviye yine: "Evet biliyorum!" diye cevapladı. Hz. Muaviye'nin bu sözü üzerine Mikdam dedi ki: "Allah'a kasem olsun ey Muaviye, bütün bunları ben senin evinde gördüm." Hz. Muaviye şu cevabı verdi: "Ey Mikdam, anladım ki senin elinden bana kurtuluş yok (söylediklerinin hepsi doğru)!" Halid (İbnu Velid) der ki: "Hz. Muaviye, Mikdam (ra)'a diğer iki arkadaşına (Amr İbnu'l-Esved ve Esedli adam) nazaran daha çok ihsan ve atada bulunulmasını emretti. Ayrıca (Mikdam'ın) oğluna (beytü'l-malden) iki yüz (dirhem) tahsisatta bulundu. Mikdam ise (Hz. Muaviye'nin verdiği) ihsanları arkadaşlarına dağıttı. Esedli ise aldıklarından kimseye birşey vermedi. Bu durum Hz. Muaviye'ye ulaşınca: "Mikdam kerem sahibi cömert birisidir. Elini açmıştır. Esedli adam ise malik olduğu şeyi iyi tutan birisidir" dedi.
Ebu Davud, Libas 43, (4131); Nesai, Fere' ve'l-Atire 12, (7,176)
Takımlar | O | G | B | M | P | ||
---|---|---|---|---|---|---|---|
1 | Galatasaray | 15 | 12 | 3 | 0 | 39 | |
2 | Fenerbahçe | 15 | 11 | 2 | 2 | 35 | |
3 | Yılport Samsunspor | 15 | 9 | 2 | 4 | 29 | |
4 | Eyüpspor | 16 | 7 | 5 | 4 | 26 | |
5 | Göztepe | 15 | 7 | 4 | 4 | 25 | |
6 | Beşiktaş | 15 | 7 | 4 | 4 | 25 | |
7 | Rams Başakşehir FK | 15 | 6 | 4 | 5 | 22 | |
8 | Bitexen Antalyaspor | 15 | 6 | 3 | 6 | 21 | |
9 | Tümosan Konyaspor | 16 | 5 | 5 | 6 | 20 | |
10 | Çaykur Rizespor | 15 | 6 | 2 | 7 | 20 | |
11 | Kasımpaşa | 15 | 4 | 7 | 4 | 19 | |
12 | Gaziantep | 15 | 5 | 3 | 7 | 18 | |
13 | EMS Yapı Sivasspor | 16 | 5 | 3 | 8 | 18 | |
14 | Trabzonspor | 15 | 3 | 8 | 4 | 17 | |
15 | Corendon Alanyaspor | 15 | 4 | 5 | 6 | 17 | |
16 | Mondihome Kayserispor | 15 | 3 | 6 | 6 | 15 | |
17 | BB Bodrumspor | 15 | 4 | 2 | 9 | 14 | |
18 | Atakaş Hatayspor | 15 | 1 | 6 | 8 | 9 | |
19 | Yukatel Adana Demirspor | 15 | 1 | 2 | 12 | 2 |