Toplumda gazeteci, yazar, gibi vasıflara haiz insanların kalem oynatırken özgür olmasını ne kadar savunuyorsam, bir o kadar da sorumlu davranmalarından yanayım. Kaş yapayım derken göz çıkarmak diye bir deyim var. Tamamıyla iyi niyetlerine inansak bile bazı dostların yazıp, çizdikleriyle yeni bir dünyanın oluşumuna zerre miktar da olsa katkı sağladığımızı unutmamaları gerek. Bu dünya bu basın ahlakı ile şekillenecekse işimiz zor…
Evet, her şey biraz bozuldu. Haberler inanılmaz adi-adli vakarla dolu ama bunları eleştirirken bile kullanılan dil önemli.
Biz yetişkinler gibi zamanla kendi zikri bozulmuş olanlarımızın bile fikirleri temiz kalmalı. Sıcak başımıza vurmuş ve bir nara çekip gördüğüm bildiğim her şeyi anlatacağım demiş olsanız bile, beyaz masallara ihtiyacımız hep var.
Ben şahsen çocuklarımı kahramanlarının kendileri olduğu keloğlan masalları ile büyüttüm. Çıkar ilişkilerinin yerildiği ve kötülüğün bir şekilde ti’ye alındığı Nasrettin Hoca fıkraları ile devam ettim. Okumayı öğrendiklerinde Kemaleddin Tuğcu ve Andersen Masalları’nı verdim ellerine. Öğretmenlerinden karnenin sağ tarafına gerçek notlar vermelerini istedim.
Biz iyi insanların rol model olduğu bir dünyadan bugünlere geldiğimiz halde bu kadar bozulduk. Bu bozulmuşluğu ve yozlaşmayı görerek, madem özünde toprak olanın sonu çamurdur o halde bugünden öğrensinler hayatın çirkin yüzünü diyemeyiz.
Kötü örnek, örnek sayılmaz derler. Biz gittikçe kararan yüreklerimiz ve (Allah günahlarımızı alnımıza yazmadığı için) ak – pak görünen beyaz tenimizle ülkemizde ve dünyada yaşananlardan birey olarak duyduğumuz sıkıntı ve utançtan kurtulabilmek adına olsun çocuklarımızı ak pak yüreklerle yetiştirmeliyiz.
Denilebilir ki bir gün acı gerçeği görecekler, işte o gün için şimdiden balçıkla sıvanmayan güneşler toplayıp biriktirmek gerek. Karanlıktan korkuyorsan küfretmek yerine, bir ışık yak demişler.
Hayat sadece siyah ve beyazdan ibaret değil. Arada başka renkler de var. Hatta hayatı daha güzel algılama sebebimiz biraz da o renkler. Haklısınız, Güzel şeyler bir bir kayboluyor ama örften bile gelse bazı kutsal bilinen şeylere bu kadar pervasız dokunmamak gerek.
Hiç kimse bozulmadığımız veya dışarıda havanın çok da güzel olduğu iddiasında değil ki.
Bizler sütten çıkmış ak kaşık değiliz ancak akıyor zaten diye akarsuya küçük abdest bozmanın da bir faydası olmadığını düşünüyorum…
Bir bakın gazete haberlerine Kızıyla başlayıp, torununa kadar tecavüz eden sapıklardan kiralık katil hizmetleri için web sitesi açanlara kadar bir sürü pislik. Ana – babasını doğrayanlar, yeni doğan çocuklarını poşetle çöp tenekesine atanlar. Bunları tüm detaylarına kadar okumak ve okutmak zorunda mıyız?
Eskiden adli makamların hassasiyeti olduğundan olsa gerek bazı haberler üstü kapalı (imalı) geçiştirilirdi. Şimdi her şeyi olanca çıplaklığı ile vermek moda oldu. Oysa bir otokontrol gerekmez mi? Hayat tozpembe değil ama ortalıkta zaten bunca mikrop varken, gazeteciler, televizyoncular haberciler olarak b u kadar tozu dumana katmasak daha güzel olmaz mı?
Notlar: 1- Belediye’nin yeni kaldırım düzenlemesi güzel bir çalışma. Umarım artık bazı esnaf arkadaşlarda kaldırım işgaline bir son verir de yayalar rahat eder.
2- MYO mezuniyet töreni düzenlendi. Okullarını bitirip ilçemizden ayrılan bu güzide kurumun tüm öğrencilerine hayatta başarılar diliyorum

| Evet | % 52.27 | (23) |
| Hayır | % 47.73 | (21) |
Ensari bir zat gelip Resulullah (sav)'dan birşeyler istemişti. "Evinde hiçbir şey yok mu?" buyurdular. Adam: "Evet," dedi. "Bir çulumuz var. Bir kısmıyla örtünüp, birkısmını da yaygı olarak yere seriyoruz! Bir de su içtiğimiz kabımız var." "Onları bana getir!" diye emrettiler. Adam gidip getirdi. Aleyhissalatu uesselam eşyaları eline alıp: "Şunları satın alacak yok mu?" buyurdular. Bir adam: "Ben bir dirheme satın alıyorum" dedi. Resulullah (sav): "Bir dirhemden fazla veren yok mu?" dedi ve iki üç sefer tekrarlayarak (açık artırmaya çıkardı). Orada bulunan bir adam: "Ben onlara iki dirhem veriyorum" dedi. Aleyhissalatu vesselam eşyaları ona sattı, iki dirhemi alıp Ensariye verdi ve: "Bunun biriyle ailen için yiyecek al, ailene ver. Diğeriyle de bir balta al bana getir!" buyurdular. Adam gidip bir balta alıp getirdi. Resulullah (sav), ona eliyle bir saplık geçirdi. Sonra: "Git, odun eyle, sat ve on beş gün bana gözükme!" buyurdu. Adam aynen böyle yaptı, sonra yanına geldi. Bu esnada on dirhem kazanmış, bunun bir kısmıyla giyecek, bir kısmıyla da yiyecek satın almıştı. Resulullah (sav): "Bak, bu senin için, kıyamet günü alnında dilenme lekesiyle gelinenden daha hayırlıdır!" buyurdu ve sözlerine şöyle devam etti: "Dilenmek, sersefil, fakra düşmüş veya rüsvay edici borca batmış veya elem verici kana bulaşmış inanlar dışında, kimseye caiz değildir."
Ebu Davud, Zekat 26, (1641); Tirmizi, Büyu 10, (1218); İbnu Mace, Ticarat 25, (2198)
| Takımlar | O | G | B | M | P | ||
|---|---|---|---|---|---|---|---|
| 1 | Galatasaray | 15 | 12 | 3 | 0 | 39 | |
| 2 | Fenerbahçe | 15 | 11 | 2 | 2 | 35 | |
| 3 | Yılport Samsunspor | 15 | 9 | 2 | 4 | 29 | |
| 4 | Eyüpspor | 16 | 7 | 5 | 4 | 26 | |
| 5 | Göztepe | 15 | 7 | 4 | 4 | 25 | |
| 6 | Beşiktaş | 15 | 7 | 4 | 4 | 25 | |
| 7 | Rams Başakşehir FK | 15 | 6 | 4 | 5 | 22 | |
| 8 | Bitexen Antalyaspor | 15 | 6 | 3 | 6 | 21 | |
| 9 | Tümosan Konyaspor | 16 | 5 | 5 | 6 | 20 | |
| 10 | Çaykur Rizespor | 15 | 6 | 2 | 7 | 20 | |
| 11 | Kasımpaşa | 15 | 4 | 7 | 4 | 19 | |
| 12 | Gaziantep | 15 | 5 | 3 | 7 | 18 | |
| 13 | EMS Yapı Sivasspor | 16 | 5 | 3 | 8 | 18 | |
| 14 | Trabzonspor | 15 | 3 | 8 | 4 | 17 | |
| 15 | Corendon Alanyaspor | 15 | 4 | 5 | 6 | 17 | |
| 16 | Mondihome Kayserispor | 15 | 3 | 6 | 6 | 15 | |
| 17 | BB Bodrumspor | 15 | 4 | 2 | 9 | 14 | |
| 18 | Atakaş Hatayspor | 15 | 1 | 6 | 8 | 9 | |
| 19 | Yukatel Adana Demirspor | 15 | 1 | 2 | 12 | 2 |